Dr. Erkal, 2017 yılında Antalya’da özel muayenehanesini açtı. O zamandan beri bu klinikte kulak burun boğaz hastalıkları pratiği yapmaktadır.
Kliniğimiz en başından beri sadece rinolojiye odaklanmıştır. Bir konuda maksimum uzmanlaşma ile başarıya ulaşılabileceğine inanan Dr. Erkal, bu alandaki bilimsel güncellemeleri takip ederek sadece estetik ve fonksiyonel burun estetiği ameliyatları yapmaktadır. Kliniğimizde botoks, dolgu, cilt bakımı, epilasyon gibi medikal estetik işlemler yapılmamaktadır.
Rinoplasti ameliyatı süreci, hastanın doktorla ilk kez iletişime geçmesiyle başlar. Ancak tam olarak ne zaman biteceğini söylemek neredeyse imkansızdır. Çoğu vakada bir yıl içinde tam iyileşme sağlansa da bu ameliyat sürecinin bittiği anlamına gelmez.
İnsanlar yaşlandıkça yüzleri de sürekli değişir. Yüzümüzün merkezindeki konumu ve her zaman görünür olması nedeniyle burnumuzdaki küçük bir değişiklik çevremizdeki herkes tarafından çok kolay fark edilir. Bu nedenle burun estetiği ameliyat sürecinin ve hasta doktor ilişkisinin sonu yoktur denilebilir.
Hem hasta hem de doktor olarak seçimlerimizi yaparken bu sürecin uzunluğunu göz ardı etmemeliyiz.
Son zamanlarda hastalarımızın çoğu bize dijital ortamlardan (e-posta, sosyal medya vb.) ulaşıyor. Bu, özellikle uluslararası hastalarımızın bize ulaşması için en kolay ve pratik yol. Bu hastalarımızla genellikle Türkiye’deki kliniğimize gelmeden önce online konsültasyon yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’ye geldiklerinde ise ilk yüz yüze görüşme için onları kliniğimize getiriyoruz. Genellikle ilk görüşme hastanın sorularını ve beklentilerini dinlemekle başlıyor.
Ardından, hastanın daha önce geçirdiği burun ameliyatları veya prosedürleri hakkında konuşuyoruz. Önceki travmalar, ameliyatlar veya medikal estetik prosedürler hakkında ayrıntılı notlar alıyorum.
Ondan sonra hastanın burnunu muayene ediyorum. Hastanın cildiyle başlamayı seviyorum. Burun derisi tipi çoğunlukla her insanda farklıdır. Burnun her anatomik bölümünün (dorsum, uç, alas vb.) rengine, kalınlığına, yağ içeriğine, sertliğine ve yumuşaklığına göre değerlendirilmesi gerekir.
Ondan sonra burnun iç yapısı inceleniyor. Genellikle fonksiyonel problemi olan hastalarda bilgisayarlı tomografi istiyorum. Bu şekilde anatomik yapıyı daha iyi değerlendirebiliyorum ve ek cerrahi işlem (sinüs cerrahisi vb.) gerekiyorsa bunları aynı seans içinde kendim yapabiliyorum.
Konsültasyon sırasında, her hastanın burnunun profesyonel fotoğraflarını çekiyorum ve onlar için bir fotoğraf simülasyonu oluşturuyorum. Bu simülasyonları yapmayı tercih ediyorum, çünkü bu şekilde hastaya yöntemlerimle elde edilebilecek olası değişikliklerin sınırlarını gösterebiliyorum ve aynı zamanda hastanın güzellik hakkındaki görüşü hakkında bazı bilgiler ediniyorum.
Ancak bunun sadece bir simülasyon olduğu ve ameliyatın gerçek sonucunun bu simülasyonla yüzde yüz aynı olmayabileceği unutulmamalıdır.
Ameliyat olmaya karar veren hastalarımız için kendi programımıza ve hastanın talebine göre belirlediğimiz bir tarihe randevu veriyoruz. Ayrıca onlar adına hastane için de rezervasyon yaptırıyoruz.
Bu konuda hastalarıma ilk önerim, planlarını yaparken ameliyat için yaklaşık 10 gün ayırmaları ve bu süreçte başka sosyal ya da iş planları yapmamalarıdır.
İkinci önerim ise ameliyat olacakları sırayı öğrenmeleri. Ben günde en fazla iki rinoplasti ameliyatı yapıyorum, çünkü daha fazlasının kişisel performansımı düşüreceğini düşünüyorum.
Hastane seçiminin doktor seçimi kadar önemli olduğuna inanıyorum. Ameliyatlarım için her zaman tam teşekküllü bir hastaneyi tercih ettim. Benim için tam bir anestezi ekibinin ve başarılı bir ameliyat kadrosunun olması çok önemli.
Ayrıca hastanenin kapsamlı bir doktor kadrosuna ve yoğun bakım üniteleri gibi yeterli fiziki altyapıya sahip olması gerekiyor. Tüm bu nedenlerden dolayı ameliyatlarım için Antalya Memorial Hastanesi gibi yeterince büyük ve tam donanımlı bir hastaneyi tercih ediyorum.
Çoğu vaka için hastalarımızın bir gece hastanede kalması gerekiyor.
Rinoplasti ameliyatlarımda her zaman genel anesteziyi tercih ediyorum. Bu nedenle hastalarımızı ameliyattan bir gün önce hastaneye götürerek bazı testler (kan tahlilleri, akciğer tomografisi, burun tomografisi vb.) yaptırıyoruz.
Bu testlerin sonuçları alındıktan sonra anestezi doktoru ile bir konsültasyon yapılacaktır. Bu konsültasyon sırasında anestezi doktoru genel anestezi için uygun olup olmadığınıza karar verecek ve sağlık geçmişiniz ve kullandığınız ilaçlarla ilgili sorular soracaktır. Anestezi ile ilgili tüm sorularınızı bu konsültasyon sırasında sormanızı tavsiye ederim.
Bu adımı tamamladıktan sonra ameliyat için hazır olacaksınız.
Ameliyat günü hastaların en çok korktuğu ama muhtemelen onlar için en kolay gündür. Ameliyattan birkaç saat önce sizi hastaneye götüreceğiz ve tüm hazırlıklar tamamlandığında ameliyata alınacaksınız.
Ameliyat süresi primer ameliyatlar için 2-3 saattir. Revizyon ameliyatları için ise 3-4 saate kadar uzayabilmektedir. Ancak bu sürelere anestezi süreci dahil değildir.
Ameliyattan sonra odanıza götürüleceksiniz ve ilk yemeğiniz üç saat sonra servis edilecektir.
İlk 24 saat içinde buz kompresleri uygulayarak morluk ve şişliği azaltmaya çalışacağız. Morarma ve şişlik, vücudumuzun ameliyata verdiği doğal tepkilerdir. Bunların miktarı hastanın yaşına, cilt tipine, yapılan cerrahi işleme ve kullanılan tekniğe göre değişebilir. Az ya da çok, her hasta bunları yaşar.
İlk geceyi hastanede müşahede altında geçirdikten ve gerekli tüm tedavileri aldıktan sonra, herhangi bir komplikasyon yoksa hastalarımızı ertesi sabah taburcu ediyoruz
Hastalarımı odalarında ziyaret ettikten ve tavsiyelerimi verdikten sonra taburcu etmeyi seviyorum. Ameliyattan sonra kullanacağınız tüm ilaçları temin edeceğiz. Bu ilaçlar genellikle bir antibiyotik, bir antihistaminik ve bir ağrı kesici içerir. Bu ilaçları düzenli olarak almalısınız.
İlk üç gün boyunca en fazla şişlik ve morarma olacaktır. Genellikle ağrı çok az olur veya hiç olmaz. Başınız daha yüksek bir pozisyondayken uyumak ve bol su içmek yardımcı olacaktır. Ağır işlerden ve sigara içmekten kaçınmalısınız.
İlk yüz yüze kontrol genellikle ameliyattan sonraki beşinci veya altıncı günde oluyor. Silikon tüpleri ve burun üzerindeki alçıyı çıkarıyorum.
Bana göre silikon tüp kullanmak gerekli çünkü burun içini tamamen boş bırakmamayı tercih ediyorum. Genellikle hastalarımın çoğuna burun içinde septoplasti, konkaplasti, endoskopik sinüs cerrahisi gibi fonksiyonel prosedürler uyguluyorum.
Özellikle ilk üç gün ödem nedeniyle dokular birbirine temas edebilir ve arada bir bariyer yoksa birbirine yapışma riski olabilir. Hastaların bu yumuşak silikon tüpler sayesinde kendilerini daha rahat hissedeceklerine inanıyorum, çünkü özellikle ilk günlerde ödem, kan birikmesi ve kabuklanma gibi nedenlerle hastaların nefes alması engelleniyor.
Buna ek olarak, silikon tüplerin çıkarılması işlemi sırasında neredeyse hiç ağrı olmaz ve çoğu hasta hiçbir şey hissetmez.
Sizi ameliyattan sonraki 8. veya 9. günde ikinci kontrolünüz için kliniğimize davet ediyoruz. Genel bir kontrol yapıyoruz, burnunuzdaki bantları çıkarıyoruz ve burnunuzun içindeki kabukları temizliyoruz.
Bu adımdan sonra normal hayatınıza geri dönebilirsiniz. Ülkenize geri dönmeye hazırsınız. Uçağa binmekte bir sorun yok.
Hastalarımız için ameliyattan sonraki ilk ay, altıncı ay ve ilk yıl için online görüşmelerle kontroller yapıyoruz.
Daha önce de belirttiğim gibi, burun estetiği ameliyatı sürecinin ne zaman bittiğini söylemek oldukça zordur. Çoğu tıp kitabında burnunuzun son şeklini almasının bir ila bir buçuk yıl süreceği yazmaktadır. Bu süre her hasta için ve kullanılan tekniğe bağlı olarak değişebilir.
Hastalarımın çoğunda kullandığım kapalı rinoplasti tekniğinde iyileşme çok daha hızlıdır. Özellikle ilk haftadan sonra morluk ve şişlikler iyileşir ve hemen ardından hızlı bir iyileşme süreci başlar ve genellikle 4-6 ay içinde büyük ölçüde tamamlanır.
Ayrıca burun iskeletini destekleyen damar, sinir ve lenf sistemleri başta olmak üzere burnun anatomik yapısı korunduğu için çok az nedbe dokusu ile iyileşme daha hızlı tamamlanır.
Tamamen iyileşip iyileşmediğini kontrol etmek için burnunuzun ucuna dokunmanızı tavsiye ederim. Burun ucunuzun yumuşaklığı ve esnekliği normal haline döndüğünde ve size aitmiş gibi hissettirdiğinde tamamen iyileşmiş demektir.
Yeşilbahçe Mah. Metin Kasapoğlu Cad. 1446. Sok. Gökhan İş Merkezi A Blok 1. Kat Daire 3 Antalya, Türkiye
info@drenginerkal.com
Pazartesi - Cumartesi : 09.00-17.00
Pazar :
Kapalı